Olay, 29 Aralık 2022’de KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi, Sıhhat Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde meydana geldi. İntörn doktor S.S., başörtüsü gerekçesiyle Prof. Dr. Serdar Topaloğlu tarafından ameliyathaneye alınmadığını öne sürerek dekanlığa şikayette bulundu ve arkadaşlarının yanında aşağılayıcı lisanla azarlandığını tez etti.
Şikayet üzerine dekanlığa bilgi veren Prof. Dr. Topaloğlu ise iddiayı reddedip, S.S.’yi başörtüsünden değil, yalnızca ameliyathanenin giysi kurallarına alışılmamış davrandığı için uyardığını savundu. Rektörlük tarafından hakkında idari soruşturma başlatılan Prof. Dr. Topaloğlu, açığa alındı.
PROFESÖRDEN YAZILI AÇIKLAMA
Prof. Dr. Serdar Topaloğlu, hakkındaki argümanlara ait yazılı açıklamada bulundu. Yaşananları anlatan ve tanımadığı S.S.’yi ameliyata uygun kıyafetleri bulmadığı için uyardığını belirten Prof. Dr. Topaloğlu, şunları kaydetti:
“Kendisini daha evvel tanımadığım üzere ismini dahi bilmemekteyim. Ameliyathane talimatnamesine uygun olarak ameliyathane kıyafeti giyinmediği istikametindeki görüşümü kendisiyle paylaştım.
Kendisini uyardıktan sonra ameliyata uygun olmayan mevcut kıyafetiyle ameliyat grubuma dahil olamayacağını aktardım. Serviste çalışan öteki bir intörn hekimle yer değiştirmesini söyledim.
Ameliyat ettiğim hastanın gelişebilecek enfeksiyonlara karşı korunmasında ilgili çalışanın ameliyathanedeki giysi kuşamı ve davranışları hayli ehemmiyet arz etmektedir.
Ameliyat odasında da vakalarımın cerrahi sorumlusu olarak bu bahis benim nezaretim altındadır. Ameliyat ettiğim hastanın anestezi altında bulunduğu periyotta tüm güvenliği benim sorumluluğum altındadır”
‘ÖTEKİLEŞTİREN BİR DURUŞUM OLMAMIŞTIR’
Üniversitede türbanın yasak olmadığını ve kendisinin de S.S.’ye yönelik ötekileştiren davranışta katiyetle bulunmadığını kaydeden Prof. Dr. Topaloğlu, şu tabirleri kullandı:
“Ameliyathaneye işçi girişlerini denetim etme üzere bir yetkim olmadığı üzere mevzubahis doktor hanımı ameliyathaneden atma üzere bir yetkim de yoktur. Yalnızca kendi ameliyatımı yaptığım odadan sorumluyum.
Bu odada yapacağım ameliyata stajyer yahut intörn doktor alıp almama inisiyatifi bana aittir. Ben de takdir hakkımı ameliyat kıyafeti, ameliyat kıyafetinin paklığı ve ameliyat kıyafetinin cerrahi yıkanma koşullarına uygun olmadığını gördüğüm ve yara yeri enfeksiyon riskini arttırabileceğini öngördüğüm için almama tarafında kullandım.
Olay bu formuyla vuku bulmuştur. Kaldı ki üniversite hastanesi içinde türban takılması yasak değildir. Türbanlı doktor, hemşire ve personelimiz ameliyathane kurallarına uygun olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Önemle belirtmek isterim ki meslek hayatım boyunca kamu hizmetini ifa ederek hastalarımızın uygunlaştırılması hedefine hizmet etmiş biri olarak, lisan, din, ırk, mezhep ya da ideoloji farklılıklarıyla ne hastamı ne de meslektaşlarımı ötekileştiren bir duruşum olmamıştır. ÜKaldı ki ameliyathane kurallarına riayet edilmemesi hususu temel alınarak tarafımca ilgili arkadaşa kelamlı olarak ikazda bulunduğum üzere, kişinin başörtülü olup olmaması da şahsım ismine aldığım kararda hiçbir tesir taşımamıştır” d
‘OLAY BİR ÖRTÜNME PROBLEMİ DEĞİLDİR’
Girdiği pek çok ameliyatta başörtülü meslektaşlarının yer aldığını da kaydeden Prof. Dr. Topaloğlu, “Bu vakte kadarki ameliyatlarım sırasında pek çok başörtülü meslektaşımla operasyonda yer aldım. Kaldı ki ayrımcı bir konuşmanın tarafımca yapılmadığını olay günü ameliyathanede yer alan öbür arkadaşlarımızın da destekleyeceği ortadadır. Olay bir örtünme sorunu değil, ameliyathane odasına ve bilhassa yıkanarak ameliyata katılma şartlarını yerine getirilememesi sıkıntısıdır. Kimsenin sokakta günlük ömürde kullandığı kıyafetle ameliyata giremeyeceği herkes tarafından bilinmekte, tüm dünya ülkelerinde de titizlikle uygulanmaktadır” diyerek açıklamasını tamamladı. (DHA)